Mektubun gelmiş bugün. Uzun uzun okudum. Uzuncaydı çünkü. Ama sıkılmadım, senin korktuğun gibi. Nasıl sıkılırım? Bunca sıkıcı şey arasından, bahar tomurcuğu gibi filizlenip fışkıran satırlarından nasıl sıkılırım? Sana “kendine gel!” diye nasıl derim? Kendine gelme sen zaten, kendime gelmeyeyim ben de. Bu başka bir kendindelik çünkü; kendini kaybetmişlerin kolkola, yürek yüreğe bir bilinmeze yol aldıkları, inişli çıkışlı, taşlı topraklı ama güzel mi güzel manzaralı bir yol.
Biliyorum okumayacaksın, daha doğrusu okuyamayacaksın bu satırları. Ama taa kalbinin orta yerinde duyuyorsun ya hani orada olma isteğimi, bu yeter bize.
Bize, bizim gibilere gelsin:
.
Konudan, parçadan bağımsız tam yatarkem uykumu kaçırdı video :/
Öyle bir hali var, evet.
Ya geçenki kabus üzerine denk gelince gece gece uykumu kaçırmıştı gerçekten
Hee evet hatırladım, okudum onu, Kız Kulesi’yle ilgili olan. Feciymiş evet, aman diyelim, vur tahtaya. Ama yani müzik de daha dramatikleştirmiyor mu?
Anladım, olur da özlersem, senin blogun yüzünden özleyeceğim oraları…
Ağladım :'( Kelimeler yetersiz..
Dostum sen beni gece gece bitirdin ya :) Resmen kendimi buldum burda..
Evet öyle diyorlar bazen. :) Teşekkürler..